27 Haziran 2008 Cuma

GÖKÇEK PARKI,MİSAFİRLERİMİZ...

hazır yaz gelmişken,çok iyi değerlendirmek lazım diye düşünüyorum.çocukları bol bol parklara götürüp,açık havalarda vakit geçirmek lazım.çarşamba günü anneannemize gidip,öğlen uykumuzdan sonra,akşam üstü iş dönüşü saliş teyzemiz Dila yı(annesi izinli olduğu için evde işleri varmış) kreşten alıp getirdi ve havada ancak serinlediği için,babaannemiz,anneannemiz,saliş teyzemiz,Dila veTuna hep birlikte anneannemizin evine yakın olan Gökçek parkına gittik.her zamanki gibi,kaydırak ve salıncakta keyifli vakit geçirdiler.bindiği salıncaktan inmek istemeyen Tuna yı,çok zor ikna ettim.çünkü yazık,sallanmak için sırada bekleyen bir çok çocuk vardı.Dila bir süre sonra huzursuzlanınca,saliş teyzemiz parka gelen babası ve dedsinin yanına götürdü.huzursuzluğu devam edincede,saliş teyzemiz ve İlker,Dila yı eve götürdüler.bir süre sonra Tuna saliş teyzesini ve Dila yı sorunca,gel arıyalım bahanesiyle,parkın oyun alanından çıkarıp,anneanne ve babaannesinin yanına götürdüm,hava kararmaya başlıyacaktı neredeyse ve o akşam almanlarla milli maçımız vardı,bir an evvel eve gitmemiz gerekiyordu.babaannesi,"hadi arıyalım salişleri,nerdelermiş" deyince,Tuna nasıl olduysa,neredeyse,kadıncağız geldiğinden beri ilk defa elini tuttu ve birlikte yürüdüler.yazık babaanneside çok sevindi bu manzara karşısında,eh,bizde hemen belgeledik tabi arşive koymak için;)kerata,hem vuruyor,iddialaşıyor babaannesiyle,hemde kiseye vermiyor."Yusuf un babaannesi olacağım,Sueda nın,Dila nın babaannesi olacağım"deyince"hayııııııs,olma"diyor.babaannesi"benim tatlım kim?"deyince"Tunaaaa"diyor."benim canım kim?"diyor"Tunaaaa"diye cevap veriyor:)beraber yap-boz larını yapıyorlar,bazen saklambaç oynuyorlar.bir bakıyorsun birlikte iyi vakit geçiriyorlar,bir de bakıyorsun ki,babaannesi önde,Tuna arkada vurmak için kovalıyor.bu günlerde favori kelimesi"bosves"yani"boşver":))çok tatlı söylüyor ama,babaannesininde dediği gibi,yerindede kullanıyor.geçen gün lazımlığına çişini yaptıktan sonra,lazımlığın yanında dunan,poşetlerinin içindeki büyük lego ların üzerine çıkmış,birde baktımki,poşetin üstü ıslanmış"oğluuuum,çiş mi yaptıııın,neden yaptın bunların üzerine anneciiiim"dedim.cevap gecikmedi"bosves,sileeesin":))))bazen çişini lazımlığın dışına kaçırdığında,panik olmasın,hevesi kırılmasın diye"olsun tatlım,silerim ben,bir dahaki sefere tam içine yaparsın"diyorum,o da suçluluk hissetti ve bastırmak içinde öyle dedi kerata:)bir kaç gün öncede,babaannesiyle yine yap-bozları tamamlamaya çalışırlarken,bizimki çabuk sıkıldığı için,sıkılıp,parçaları oraya buraya savurmaya başladı.babaannesi"dur oğlum,bak koltukların altına gitti,bazıları da kaybolur,bir daha yapamayız "dedi tuna nın cevabı"bosves,temizlik yaparken kadın bulus"oldu:)"kim o kadın?"dedi babaannesi,"Feyideee"dedi Tuna:)))bu günlerde daha bir tatlı oldu maşaAllah.bazen söylediği şeylere inanamıyor,çok hoşumuza gidiyor ve gülüyoruz.o da,bazen bizimle gülüyor ve tekrar tekrar söylüyor,bazende utanıyor ve ya gururuna dokunuyor çocuğun.dün Fahriyelere gittik,çişe alıştırma çabalarımız devam ettiği için,ordada bezini çıkardım ve çişinin gelip gelmediğini sordum sık sık.ilkin,klozet olmadığı için,alaturka tuvalete götürdüm,bekledik birazcık,etrafı inceledi,incelemesi bitincede ayağa kalktı"eeee,hani gelmişti çişin?niye yapmadın peki?"dedim"demekki gelmemis"dedi:)))daha sonra,boş bir soda şişesinin içine yaptırdım çişi geldikçe,çok hoşuna gitti ve kendisi yapmak istedi.tam çıkmaya hazırlanırkende,kızcağızın koltuğuna çiş kaçırdı:((bakışlarından anladım zaten,daha bir kaç saniye önce sormuştum ve yok demişti,koştum ama yetişemedim maalesef.neyse,fotoları ekleyip yatıyım,kaç gündür sabahın 4-4:30 larında yatıyorum,bu gün bari biraz erken yatıyım.
babaannesinin elinden tuttu,saliş teyzesini ve Dila yı arıyorlar;)nereye gitmiş bunlar?burda da yoklaaaar?aceba şu tarafta olabilirlermi? yoksa suların altına mı saklanmışlar;))
çiçekleri çok beğendi,eğilip koklamak istedi:)))bir elinden anneannesi,bir elinden babaannesi tuttu,salişleri araya araya çıktık parktan.anneannemizi evlerine bıraktıktan sonra,arabaya binmek için durağa doğru yürüdük.arabasında sıkılan Tuna,bacaklarını her iki tarafa açarak,nere rast gelirse ayaklarıyla dokunmak istedi,bir taraftan emniyet kemerini çıkarmaya çalıştı:)bu gün misafirimiz vardı.Zülüş ün arkadaşları Esen teyzemiz ve Aynur teyzemiz.Aynur teyzesiyle pek anlaşamayan Tuna,"şeeeevmiyoooom Aynus uuu"dedi durdu:))"Esen i seviyooom,Aynus u sevmiyo"diyor,Aynur abla duymasın:))yatırmaya götürürkende,"Aynus u seeeevmiyom anneeee,bööööyle bakıyooo"diye taklidini yaptı:)))o kadar tatlı yapıyorduki,çok güldüm:)))) "bende ona böööyle küstüm"diye alt dudağını öne çıkarttı:))çok sevimli gözüküyordu,hemen makinayı kapıp"nasıl bakıyor?,sen nasıl yaptın"diye sorup hemen fotosunu çektim...

25 Haziran 2008 Çarşamba

TUNİŞ HARİKALAR DİYARINDA:))

salı günü,suzan izinliydi ve" Tuna ile Dila yı harikalar diyarına götürelimmi?"dedi.tabi bende atladım bu teklife.çünkü yapıldığından beri hiç gitmedim ve güzel olduğunu duymuştum.hem Tuna da orda masal kahramanlarını görebilirdi.kahvaltımızı yapar yapmaz çıkmak için randevulaştık ve hazırlanmaya bayladık.biraz sonra suzan arayıp,Dila nın kolunun ütüden yandığını,yarım saat sonra çıkmamızı istedi,soğuk uygulayacakmış:(canım benim,dirseğinden üst ve alt tarafları yanmış,şu sıcaklardada hiç çekilmez,Allahtan çok derin değildi.taksiyle onlarıda alıp,sıhhıye den sincan trenine bindik.özellikle trenle gittikki,hep kitaplarda resimlerini gördükleri treni yakından görebilsinler,yolculuk etsinler diye.çok hoşlarına gitti,özellikle Dila nın.şarkılar,hikayeler,krakerler,çikolatalar derkeeen,sincan da inip,dolmuş a bindik ve parkın yakınlarında indik.attık çocukları arabalarına,az gittik,uz gittik,dere tepe düz gittik,sonunda ulaştık kocaaaaaa parka;)hemen bizimkileri salıncaklara bindirdik.biraz eğlendiler ve ordan,masallar diyarı kısmına geçtik.bu arada,"anne olunca anladım"sitesinden tanıştığımız arkadaşım Suzan da Eryaman da oturduğu için,oraya kadar gitmişken,görüşmek için onu da çağırdık,sağ olsun kızı Sude yi alıp geldi.hep birlikte gezdik,fotoğraflar çektik,tırtıl trene bindik derken,acıktık ve yorulduk tabi.hava o kadar sıcaktıki,ona rağmen eğlendi bizim afacanlar.çok güzel,şark usulü döşenmiş,yer sofrası olan bir restorant bulduk ve saldık çocukları ortaya:)bizden başka kimsecikler yoktu,hangi akıllı çıkarki o sıcakta zaten:)))çocuklar pek bir şey yemedi,biz karnımızı doyurup,benzinimizi depoladık;))çocuklardan fırsat bulabildikçe sohbet ettik.Sude Tuna dan 20 gün kadar büyük olmasına rağmen,çok gözü açık maşaAllah ve çok hareketli,yazık,canım benim,annesi Suzan hiç rahat oturamadı,o da bizim gibi çiş e alıştırmaya çalıştığı için,annesi bu günlerde çok stresliydi.ben lavaboya gittiğim sırada,Tuna yı iteklemiş ve oda beni göremeyince,başlamış ağlamaya:(beni görünce hemen atladı kucağıma.biraz sonrada Dila yı itekledi,o da ağlayınca,Tuna hırsını yenemeyip,çocuğun sırtını çimdikledi ve vurdu.bu günlerde kendini acayip savunmada,ama dayağı yedikten sonra atağa geçiyor;)))o dayakları yerken kendini korumaya çalışsada,sonradan hırslanmasa keşke:)Yusuf a olan hırsı hala geçmemiş mesela:(sonrada sağ olsun Suzan ın eşi,bizi evimize kadar bıraktı.walla ne dua ettik,çünkü dönüşte çocuklar kucaklarımızda uyudu,onların çantaları,arabaları derken,çok zor olacaktı dönüşümüz.şansımızdan,adamcağızın şehir dışında olmadığı bir günmüş.çok sıcaktı,yorulduk,biraz streslendik ama,her şeye rağmen çok güzel bir gündü...

sincan treninde Tuna ve Dila ile..ikisininde hoşuna gitti tren,özelliklede Dila nın.
bu defa,ikiside Suzan ın kucağına gitmek istediler.tren yolculuğumuz çok zevkli geçti.dahamı geçmesin,şarkılar,hikayeler,krakerler,çikolatalar;)))
Tuna,her zamanki gibi,parka gider gitmez çakıl taşlarıyla oynamaya başladı:))
hatta,Sude yi de ayarttı ve birlikte oynadılar..
"heeey,annemi gördünüzmüüü?"-"işte,orda";)))Tom u çok sevdi Tuna.en çok onun yanında vakit geçirdi.. kuyruğuyla oynadııı..:)) sanırım,güreşmeye çalıştı;)))" milli maçtan sonra,silah a hayır" kampanyası başlattı oğlum;)sonuna kadar destekliyor,yapanlarıda kınıyorum.. bu da,heidi ile.yüzünü çirkin yapmışlar heidi nin.halbuki,çizgi filminde ne kadar şirin bir yüzü vardı.. heidi nin dedesi ve onun köpeği ile.bunları anlamak için henüz küçük ama ilerde yine götürürüm inşallah.sadece masalını dinlediği kahramanları tanıyabilir yani..laf aramızda,bazı masalları unuttum,bazılarınıda bilmiyorum,bir an evvel okumam lazım:( sahnede Tuna var:)) güliver(sanırım böyle yazılıyordu) in,heykelinin önüde.o kadar büyük bir heykel ki,parkın her yerinden görünüyor.. tavşanın havucuna göz koymuş,tırmanmada;)) canı bal mı istedi ne? temel reis ve safinazın yanında..pek ilgisini çekmedi,çizgi filmini izlemediki çocuk,niye çeksin ilgisini.. deniz kızının sırtına bindi(kendi değimiyle,kondu;)) ) canavarlar bile arkadaşlık etti:)) tırtıl trene binip,parkın bir kısmını turladık.çok sevdi,inmek istemedi:) treni inceliyor:))
kül kedisinin bahçesinden etrafı izliyor.. suzan ve dila pinokyo nun yanında..fazla fotolarını çekemedim,çünkü herkes ayrı takıldı.yani hepimiz kendi çocuğumuzun peşinden koşturuyorduk:) pinokyo ya şeker ikram edecek:) çok sevdi pinokyo yu,elinden tuttu,eve götürmeye niyetli:))geçenlerde aldım pinokyo nun masal kitabını,bu günlerde okuyacağız birlikte inşallah. en çok ta kurt u sevdi:))zaten hep kurt hikayesi anlattırıyor:) kırmızı başlıklı kızla.ama Tuna kurt u kırmızı başlıklı kızdan daha çok sevdi:)) pamuk prenses ve 8.cüce Tuna;)) şirinlerin mantar evine girdi.gargamelin kedisi kötü kötü bakıyor walla:)) minik şirinim,gargamelin eline düşmüş;) yani ekmek tahtasının başında görende iştahlı bir şey sanar:( şu ellerindeki şekerlerde,yala yala bitmedi.. Tuna bey o kadar yemek varken,inatla hiç birisinden yemedi veee........ o kadar güzel yemekler varken,gitti kuru kraker yedi:(gelde üzülme... her şeye rağmen güzel bir gündü.







NADİR GÖRÜLEN UYKUCU TUNA,TUNA POMPA YAPARKEN;)ASUDE NİN DOĞUM GÜNÜ..

yine kaç gündür bloğumuza bir şeyler yazamadık:( çok yoğun geçiyor günlerimiz ve maalesef çok yorgun düşüyorum.elimden geldiği kadar sık girmeye çalışıyorum bloğa ama bu günlerde elimden bu kadar geliyor;)




Tuna evde canı sıkıldıkca,pencereden dışarıyı,özellikle bahçede oynayan çocukları seyrediyor..
zor görünür bir poz:)))teyzemlere gittiğimizde,çok çaba sarfetmeme rağmen uyumayan Tuna,arabadan inmek üzereyken uyudu.belki uykusu dağılırda,daha iyi bir saatte uyuturum diye,giderken yarım bıraktığı oyunu ve oyuncaklarının yanına bıraktım ama,banamısın demedi:)))
inanmazsanıııız,bir de yakından görün;))bakın,bakın,görüp göreceğiniz bu,ona göre;)))baygın bir vaziyette uyuyor kerata..
dışarı çıkmaya hazırlanırken.kapının açılmasını dört gözle bekliyor:))
annemlerin, hacca gittiğinde verilen şişme yatağını getirdik bize.bazen gelen kişiler yerde yatmak zorunda kalıyor(bu genellikle saliş teyzemiz oluyor),daha rahat olur diye düşündük.Tuna pompayı görünce çok sevindi ve gece boyunca elinden bırakmadı:))şişirdide yani maşaAllah.. bıkmadan,usanmadan habire pompaladı durdu:)) bize oyunlar yaptı,güldü,güldürdü o akşam.zülüş ve saliş vardı tabi,sevincinden ayağını bile ıssırdı;))sonra babaannesi gıdıklamaya kalkınca,ona hücum etti:) yatağı şişirip,üzerine uzandı boyluboyunca.. ertesi gün.en çok zevk aldığı şeylerden biride,koltukların,büfelerin üzerinde gezmek.bazen düşecek diye çok korkuyorum ama engellemek ne mümkün,işte büfeye çıktığı anlardan biri.yüzünde zafer mutluluğu var keratanın.. yine dışarı çıkma zamanıııı.abakıyını(ayakkabısını)bile giymiş,bizi bekliyor çıkmak için:) Geçen c.tesi,arkadaşımız Özlem in kızı Asude nin doğum gününe gittik.Tuna,Asude nin yürümeye alışmak için kullandığı arabayı çok sevdi,orasını burasını kurcaladı durdu.yürüyen çocuğun o arabayı sürmeside,komik oluyor hani;) geçen ayki günümüzde,Esra ların evinde,Yusuf un Tuna ya vurması,Yusuf için eksi bir puan oldu ve,o günden sonra iki lafının biri"Yusuf"oldu.hırsını alamadı tabi.o gün o da Yusuf a vursaydı,belki bu kadar hırslanmıycaktı.öyleki,doğum gününde,tüm gece çocuğa,bulduğu her fırsatta mutlaka vurdu:(hatta Tuna su içerken,Yusuf yanından geçiyordu,eli meşgul olduğu için,dirseğiyle sıkıştırmaya çalıştı çocuğu:(niye bu kadar hırslandıki?hatta bu foto da da,Yusuf arabaya dokunmak istediğinde,vurmaya çalışırken,saliş teyzesi olaya müdahale ediyor.inş.araları çabuk düzelir,bizimde içimiz rahat eder...bu 2 yaş sendromu ne zor bir dönemmiş yaw... Yusufcuk,paşalar gibi koltuğa kurulmuş,Enes ile koyu sohbetteler:)) işte yine arabanın başında bizimki:)nasıl yazılıyor bilmiyorum ama,TRT1 de,gece bahçesi proğramındaki "makapaka"gibi görünüyordu Tuna,onunda böyle bir bisikleti var hani...:)) Enes in güzel bir pozunu yakaladım.o gün durgundu Enes.etliye-sütlüye karışmadı;))dolayısıyle,annesi Filiz de rahattı tabi:) çocukları sevindirmek için,Özy nin komşusu,balonlar getirip şişirdi.bizde,Tuna ile bir kalp yapıp,etrafında birleştik;) bu,Esracım ve güzel kızı Dila nın sosyetik pozuymuş;))çok tatlı çıkmışlar.. bunlardaaaa,bu günlerde kavgalı olduğumuz ;)Yusuf ve güzel annesi Betül.yaw oğlum beee,şu tatlı çocukla hiç kavga edilirmi.... bu daaaa,doğum günü çocuğumuz tatlı Asude ve güzel annesi Özy;) işte doğum günü pastamız ve arkadaşlarla toplu bir foto.ama maalesef hepimiz çıkmamışız.Gülsüm ler kenarda kaldıkları için,genellikle fotolarda onlar çıkmamış yazık.o kadarda poz vermişlerdi:)))canım benim,Yusufcuk ağlıyor bu foto da,bu işte Tuna nın parmağı olabilirmi aceba?:(( Tuna orda yine bebek bulup onlarla oynadı:(neyse,dr.normal olduğunu söylediya,artık içim rahat:))ve kimseye vermemek için,kedinin ağzında fareyi taşıdığı gibi,ordan oraya,ordan oraya taşıdı durdu:)) prenses Asude,sihir bozulmasın diye,araba kabağa dönüşmeden,ayakkabılarını elinde sıkı sıkı tutuyor:))ay gece boyunca süslü püslü oturmak ne zor yaw,çocukta çıkardı ayakkabılarını-çoraplarını,rahat rahat emeklemek istedi tabi;)) bu daaa,Hümüşümüz;)Hümeyra ile çaylarımızı yudumlarken,dedikodunun ateşli zamanlarında;)))pek bi şıktı Hümüşümüz yine her zamanki gibi... eve geldiğimizde,Tuna yine saliş teyzesini rehin almış,hikaye anlattırıyor.yer ve mekan önemli değil hikaye anlattırırken,mutfağın halısına yattılar,ayaklarıylada,buzdolabına tırmanıyor:))