21 Ocak 2010 Perşembe

ÇOCUK MÖNÜSÜ...

Eveeeet,gelelim bir önceki post ta bahsettiğim tariflerimizeee.sevimli Yunuslar beğendi,inş.bütün çocuklarda beğenir.

bunlar gülen kurabiyelerimiz.4-5 yıl önce,bir sitede görüp yapmıştım bu kurabiyeleri,çok beğendiğimiz için,artık sık sık yapıyorum.fakat,hangi site olduğunu maalesef yazmamışım,o yüzden tarifin sahibinden özür diliyor,aynı zamanda bize bu güzel kurabiyeleri kazandırdığı için teşekkür ediyorum.

GÜLEN KURABİYELER

*125 gr.oda ısısında margarin(ben tereyağ kullandım)

*1 su bardağı pudra şekeri

*1 yumurta

*1 çay kaşığı kabartma tozu

*1 paket vanilya

*1 çay kaşığı tarçın

*2 su bardağı un

*ben birazda portakal kabuğu rendeledim

*göz ve ağız yapmak için,benmari usulü eritilecek bitter çikolata.

YAPILIŞI

hamur yoğrulup,15 dak.kadar buzdolabında dinlendirilir.açılıp,istenilen şekilde bir kalıpla kesilir ve pişirme kağıdı yayılan tepsiye dizilir.(ben saplı olsun istedim ve çöp şiş yaptığımız çubuklardan taktım)170 derecede,önceden ısıtılan fırında,üzerleri kızarmadan pişirilir.soğuyunca,eritilen bitter çikolatayla,gözleri ve ağızları yapılır.(ben daha önce yaptığımda,saksı görünümlü bir mutfak kabına,köpük yerleştirip,yeşil peçeteyle kapladım köpükleri, ve kurabiyeleri onların üzerine sapladım,kurabiyelerede rafyalar bağlayarak süsledim)afiyet olsun..


bunlar,gösterişli ve şık top böreklerimiz.tarifini,geçen sene,arkadaşım sema'dan(http://www.turuncutatlar.blogspot.com/)almıştım,fakat denemek kısmet olmamıştı.semacım,teşekkür ederim canım arkadaşım bu güzel tarif için.
ben belki kıymalı sevmeyen vardır diye,bir kısmını da peynirli-maydanozlu iç malzemeyle yaptım,onları da,yumurtaya buladıktan sonra mavi haşhaş-kavrulmuş susama buladım karışmasınlar diye,o da farklı bir renk kattı.

TOP BÖREK(ALTIN TOP)

MALZEMELER:

  • 3 Yufka yaklaşık 20-25 tana çıkıyor
  • 1 Paket krema ya da süt
  • 2 Su bardağı galeta unu
  • 2 yumurta
  • İçi için de 250 gr kıyma
  • 2 Çorba kaşığı margarin( Ben tereyağ ekledim)
  • Bir soğan biraz iri olsun
  • İki diş sarımsak
  • Tuz,karabiber,kimyon
En önce içini hazırlayalım.Soğanımızı incecik doğrayalım yağda biraz kavurduktan sonra kıymayı ekleyelim.Pişmeye yakın sarımsaklarımızı ve baharatlarımızı ekleyelim.
Diğer tarafta üç yufkamızı da üst üste koyalım ve en üste krema ya da süt dökelim.İyice ıslansın yufkalar.
Daha sonra yufkaları önce dörde bölelim.Sonrada her böldüğümüz parçayı beşe bölelim.Yani yaklaşık 20 tane çıkıyor.Ama parçaları biraz daha küçük yaparsanız toplarınız daha çok ve daha küçük olurlar.
Sonra içimizi geniş olan tarafa koyarak zig zag yaparak saralım.En sonunda da biraz avucumuzda sıkalım ve top gibi olmasını sağlayalım.

Toplarımızı önce çırpılmış yumurtaya sonra da galeta ununa batırarak 180 derecede pişirelim.
Her türlü davette her türlü ikram da inanın harika bir tercih olacaktır.Kahvaltı sofralarında bile iyi gidiyor.;)


Bunlarda bonibonli kurabiyelerimiz.daha önce de bloğumuza eklemiştim ama size arama zahmeti vermeden,tekrar ekleyim;))

BONİBONLU KURABİYE
malzemeler:

- 200 gr margarin oda sıcaklığında

- 1 yumurta

- 1 su bardağı nişasta

- 1 su bardağı un

- 1 su bardağı kakao

- 1 su bardağı pudra şekeri

- 2 kutu bonibon

yapilisi:

Malzemelerimizi hamur kabımıza aliyoruz ve yoğuruyoruz... Şekil verip üzerine bonibonları hafifçe bastırarak yerleştiriyoruz...Yag ile birlesen bir hamur oldugu icin zor toparlaniyor...Birde püf noktası önceden ısıtılmış 180 c fırında 10 yada 15 dk pişirip ( fırında fazla tutarsanız yanıyor ve tadı acımsı oluyor) soğuduktan sonra servis yapmalısınız..

önemli bir hatırlatma;kabartma tozu yok tarifte,bazı arkadaşlar unuttum zannedip eklemiş,sonuç pek hoş olmamış;))

veeee,sevimli civcivlerimiiiz.foto çekmek sonradan aklımıza geldiği için,bazı civcivler eksik:))

SEVİMLİ CİVCİVLER

haşlanmış patatesler ezilir(pütürsüz)ve ya rendelenir.içine tuz ve limon katarak tatlandırılır.limon büyüklüğünde,oval bir gövde yapılır.ceviz büyüklüğünde kafa yapıp,gövdeye sabitlenir.havuçtan,uzun üçgen kesip gagasını,kuş üzümü ve ya tane karabiberden,hatta karanfilden gözlerini yapabilirsiniz.kafasının üstündeki ibiğini maydanozun küçük yaprağından,kanatlarınıda ya kıvırcıktan(salata yaptığımız)küçük parça keserek ve ya maydanozun iri yaprağından yapabilirsiniz.


Ve son tarifimiz,sosisli lolipop.yufkadan yapılıp yağda kızartılıyor ama,milföy hamurundan yapıp fırında da pişirebilirsiniz.

SOSİSLİ LOLİPOPLAR

yufka 4 e bölünür(ince olacağını düşündüğüm için,ben 2 kat yufkayla yaptım)uzun sosisler,sigara böreği sarar gibi fakat,sıkı sıkı sarılıp,1 er parmak genişliğinde,keskin bir bıçakla kesilir,üzerlerine kürdan saplanarak,kızgın yağda kızartılır,sıcak ve ya ılık servis yapılır[walla benimkiler soğumuştu ama yinede tadı güzel oluyor;)]



bunlarda,son manzaralar:)))bu,gülen kurabiyelerin önceki haliiii,bu da sonraki hali:))kimi kara kaşına kara gözüne heveslenmiş,kimi kahküllerine:))bunlarda,bonibonlu kurabiyenin son manzarası:)sağdaki önceki haliiii,soldaki ise sonraki hali:))soldakinin sadece bonibonları yenip ortası bırakılmış:)))Tuna da genellikle böyle yapıyor,janjanlı,şatafatlı,renk renk bonibonlar yeniyor,kara-kuru kurabiye ortada kalakalıyor:)))aman tek yesinlerde,1 lokma bile kardır deyip içimizi rahatlatıyoruz biz annelerde:))


yapmak isteyen tüm arkadaşlara kolay gelsin diyorum...





SEVİMLİ YUNUS'LARI AĞIRLADIK:)

Tuna'nın sınıfı çarşamba günü bizdeydi.geçenlerde Tuğba öğretmenle,çocukların,evlevrine gittikleri arkadalarıyla ilişkileririnin daha farklı olduğunu konuşmuştuk.evimizde kreşimize yakın olduğu için,bir gün kahvaltı sonrası,öğlen yemeğine bize gelebileceklerini söylemiştim,çünkü ev ortamında çok mutlu oluyorlar gerçekten.çarşamba diye günümüzü kararlaştırdıktan sonra,hazırlıklarımızı yapıp misafirlerimizi ağırladık.çocuklar çok eğlendiler gerçektende,biri hariç,kim olabilir,maalesef Tuna:( arkadaşarı gelmeden önce sevinçli ve heyecanlıydı,artık oyuncaklarıyla oynanmasını mı kıskandı yoksa başka bir sebeptenmidir bilmem ama beni çok bunalttı gerçekten.öyle ki,soframızı bile Tuğba ve Derya öğretmenler hazırladı sağ olsunlar. neyse,bu dönem de geçecek inş.deyip,kendimizi avutuyoruz artık.elden başka bir şey gelmiyor çünkü;)geçenlerde Mine İzgi'nin"oğlumu yetiştiriyorum"isimli kitabını görüp aldım,"oğlunuz 4 yaşında"başlığında aynen şunları yazıyor:"4 yaşın en belirgin özelliği,dengesizlik,uyumsuzluk ve koordinasyon eksikliğidir.3 yaşında her şey normalken,tekrar zor bir dönemin gelmesi,aileyi oldukça zora sokar.bu dönemde oğlunuz daha çok düşer,yüksekten korkma duygusuna kapılabilir.tikler bu dönemde ortaya çıkar.burun karıştırma,tırnak yeme,cinsel organıyla oynama,parmak emme gibi...duyguları inişli çıkışlıdır.düzenlerinin aynı devam etmesini isterler.uyku ve yemek alışkanlıkları bozulduğu zaman huysuzluk yaparlar. Bu dönemde arkadaşlık kurmayı sevdiği gibi,onlarla kavga etmeyi,dövüşmeyi de çok severler.hatta birbirlerine isim bile takarlar,daha ileri giderek,küfür bile edebilirler.çünkü bu dönem,kabalık ve kendi sakınmama çağıdır.düündüğünü ve istediğini yapma dönemidir. Aşırılıkların yaşandığı bu dönemde,çocuk bedensel hareketlerinde de aşırıdır.vurma,tekme atma,tepinme gibi...hareket etme özellikleri çok fazlalaşır.merdivenleri ikişer ikişer çıkar.kapıları çarparak kapatır.konuşmada da ölçüsü yoktur.çok konuşur,çok soru sorar,her aklına geleni söyler...vs. vs"daha neler neler.ne dönemmiş yaw,her gelen dönem bir öncekini aratıyor mübarek;)kitapta sanki Tuna'yı anlatmış Mine İzgi.aman sağlıklı olsunlar,Allah acılarını göstermesinde,alışıyoruz her dönemlerinede ne yapalım... şimdi sıra fotolarımızdaaa

işte sevimli Yunuslar...neden sevimli Yunuslar?çünkü sınıfımızın adı;)3 tane fire vermiştik o gün.Nuray,Furkan ve sınıfımıza yeni gelen,Tuna'nın değimiyle bıcır bıcır Ceren kreşe gelmemişlerdi.

o sıra beni bunaltmakla meşgul olup,mutfakta esir alan Tuna,doğal olarak masadaki yerini alamamış.

sağdaki sevimli Yunus Zeynep,yanındaki Hilal Nur ve öfkeli şirin Tuna..

Mehmet Kerem ve Rana.canım yaaa,öğretmeni"hadi Rana,civcivini de ye"deyince,"ama öğretmeniiim,gözleri vaaaar"dedi :)))Mehmet Kerem ise,sosisli lolipopları çok sevdi,maşaAllah o kadar çok yedi ki,Tuğba ve Derya öğretmenle hem şaşırdık,hem sevindik.

bunlarda,uykucu şirinler.sağdaki Muhammed Emin,soldaki ise Nureddin.maşaAllah,Nureddin'in iştahı çok iyi,Tuğba öğretmen,"Nureddin 2.tabağı istemediyse,aceba hastamı?diye düşünüyorum"dedi,uykusuda çok iyiymiş maş.uykusu çok iyi olanlardan biri de M.Emin'miş.biraz da Tuna ya bulaşsa arkadaşlarının uyku ve iştahı.


bu da,daha önceki postlarda bahsettiğim rapik(rakip) i Kutalmış kerem.aynı zamanda güreş arkadaşı Tuna'nın K.Kerem.Tuna bu sıralar durulmuştu,ama sağı-solu hiç belli olmuyor,yazıda da bahsedildiği gibi,inişler-çıkışlar yaşıyoruz sürekli..K.Kerem'in annesi hamile,kardeşinin adını ne koyacaklarını sorduğumda"ateş topu"dedi:))) o kadar çok spıder-man vs.oynuyor ki kerata,kardeşinin ismini ateş topu koymak isteyişi çok normal hani;)


topluca bir şarkı söylermisiniz dedim"zürafanın aşkından"şarkılarını söylediler ama makinanım azizliğine uğradığımız için,sadece bu kısmını kaydedebildim.M.Kerem hem cebine sosisli lolipopların çiçeklerini koymaya çalışıyor,hem de şarkıya devam ediyor:)) arkada tabureleri araba yapan şimşek mcqueen hayranları var:)


pazartesi gün kreşten geldikten sonra,İngilizce öğretmeniyle karşılaştığımı söyleyince,Tuna ing.şarkı söylemeye başladı.tabi bazı kelimeler yarım ve ya benzer şekilde;)ertesi gün Özge öğretmene söyledim"aferin,sık söylüyorum ama ezberletmedim tabi.aslında sınıfta hiç ilgilenmiyor gibi duruyor ama demekki kulağı bizdeymiş"dedi.aynı şeyi Tuğba öğretmen de söyledi bize geldiklerinde."hikaye saatimizde,çocuklar oturup dinlerken,Tuna yerlerde yuvarlanıyor,ilgilenmiyor gibi görünüyor,hatta çoğu kez arkadaşlarının da dikkatini dağıtıyor.ama diğer arkadaşları olan-biteni pek ailelerine anlatmazken,Tuna çoğunu anlatıyormuş baksanıza,demekki hem hareket halinde,hem beni dinliyormuş"dedi.aslında evdede çoğunlukla öyle.bu video da onun en güzel örneği;)yeri gelmişken ekleyim dedim,Tuğba öğretmenim,bu video sizin için;)

gelelim yeyip-içtiklerimizeeee:)misafirlerim çocuklar olunca,onların seveceğini tahmin ettiğim bir mönü hazırlamak istedim.zaman zaman gelen misafirlerime de yaptığım ikramlar bunlar.tarif isteyen arkadaşlarım vardı,yine bloğa ekleyip,daha çok kişinin faydalanmasını,yapıp çocukları sevindirmesini istediğim için ekliyeceğim.ama bu post çok uzun olduğu için,azzzz sonraaaa;)bir sonraki posta ekliyorum...

17 Ocak 2010 Pazar

SONBAHARDA ALTINPARK



Ekim ayında,havalar o kadar güzel gidiyordu ki,bizde felekten o güzel günlerden birini çalıp,komşumuz Nergiz ve kızı,Tuna'nın kankisi Sueda ile Altınpark'a gitmiştik.o güzel havanın tadını akşama kadar doya doya çıkardık.çocuklar çok eğlendiler,eve dönmek bile istemediler.işte,o güzel günden,bize anı kalan fotolar...

attık çimenlerin üzerine kendimizi sere-serpe...

bol bol koşup oynadı çocuklar çimenlerin üzerinde,stres attılar...

walla o kadar eğlendiler ki,taklalar bile attılar;))

güzel hava ve çimenleri bulunca,çıkardık ayakkabı ve çoraplarını,elektiriklerini toprağa saldılar:)

karşınızda,relax Tuna;))

Tuna ve Sueda'nın kedi sevgisi:)))) yine hırçın bir kedi değilmişte,tırmalamadı zavallı hayvan,biri boğuyor gibi seviyor,biri kuyruğunu çekiyor:))

bu da,romantik bir poz;)

yerde gördükleri uğur böceğini incelemeye aldılar...

artık hobilerinden biri olan,midilli'ye bindiler...

Tuna burda "kardeş"ine sarılmış uyuyor:)) sınıf arkadalarının bazısının küçük kardeşi var,bazısınında annesi hamile.bir konuşma sırasında,arkadaşlarına"benimde kardeşim var"demiş,öğretmeni,"adı ne?"diye soruncada"Fıstık"demiş:)))

işte bu daaa,midilliye bindiklerinin kanıtı;))

10 Ocak 2010 Pazar

YUSUF'UN DOĞUM GÜNÜ VE NEFİS BİR KURABİYE TARİFİ

Demiştimya,konular birikti ama vakit bulamadığım için bloğumuzu güncelleyemiyorum diye.işte o konulardan biri de,Yusuf'un doğum günüydü.aslında Ağustos doğumlu Yusuf ama,o tarihte İstanbul'da olduğu için,anneannesi,en sevdiği kahraman şimşek mcqueen baskılı tabak,örtü,pasta almışsa da,arkadaşları yanında olmadığı için tadı çıkmamış tabi.o yüzden,Ankara'ya geldiğinde annesi arkadaşlarıyla doya doya kutlaması için 2.bir doğum günü yaptı Yusufcuğa.işşşşte fotolar..

Yusufcuğun,mutluluktan yüzünde güller açıyor:)işte doğum gününün zevkine,böyle,arkadaşlarla varılır yaaaw;))

masa başı eğlencesi:))

sanırım burda,Yusufcuk pastasını parmaklamış:)))

bunlar,M.Enes'in babası Lokman amcalarının jesti.sağolsun,sadece Yusuf'a yaptırmakla kalmamış,kendi oğlu Enes'e ve doğuştan;)F.B. li olduğunu bildiği Tuna'ya da F.B.forması yaptırmış.ve herbirinin adını yazdırmış formalarına.Tuna çok beğendi formasını,sık bık giyiyor hala.Yusuf'un ilk tepkisi"altını niye getirmemişler?"sorusu oldu:))) çok tatlılar maşaAllah yaaa;)

şimdide tarifimize geçelim.ben ilk yaptığımda,hamurunu toparlamakta biraz zorlanmıştım ama şimdi çok kolay oluyor.ve yiyen herkes tarifini istiyor.bu gün yine günümüz vardı ve arkadaşların isteği üzerine,yine bloğa ekliyorum tarifi,daha çok kişi faydalansın diye.gerçekten çok nefis bir lezzet,tavsiye ederim...bu tarifi,blog arkadaşım sevgili sefertasım Belgin"http://sefertasim.blogspot.com/2009/02/midye-kurabiye.html"de görüp denemiştim,kendisine çok teşekkür ediyorum bu güzel tarif için..


MİDYE KURABİYE


malzemeler:
1 paket oda sıcaklığında yumuşamış margarin(ben tereyağ kullanıyorum)
1 su bardağı pudra şekeri
2 yumurta
1 çay bardağı sıvıyağ
3 yemek kaşığı kakao
2 paket vanilya(vanilya yarine portakal kabuğu rendesi kullanıyorum)
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un

iç malzemesi:
1 kutu krokanlı fındık ezmesi
20-25 tane tüm kavrulmuş fındık
dış kısmı :
Yeşil fıstık
Bal (reçel suyu,pekmez v.s )
hindistan cevizi

yapılışı:
*Önce ıslak malzemeleri, sonra kuru malzemeleri ekleyerek yumuşak bir kurabiye hamuru yoğuralım
*Ceviz büyüklüğünde hamurdan parça kopartalım..
*Elimizde içli köfte açar gibi açalım..
*İçine 2 çay kaşığı fındık ezmesi ve 1 tane bütün fındık koyup bir ucunu hafif sivri, bir ucunu da top şeklinde kapatalım..
*Isıtılmış 175C'de pişirelim..
*Fırından çıkınca,soğumasını bekleyip, sivri ucunu bala batırıp fıstığa bulayalım....
Afiyet olsun:)