24 Şubat 2010 Çarşamba

DOKTOR CİVANIM,İKİ TARİF..

geçen akşam,Tuna'nın canı sıkılıyordu,daha doğrusu oyun istiyordu.sürpriz yumurtalardan çıkan buz devri hayvanlarını çok seviyor,bilhassa dinazorları...onlara verdiğim sürpriz yumurtaları yedikten sonra,heyecanla oyuncaklarını açtırdılar bina günümüzün bizde olduğunda.Tuna'ya kız palamut kovalayan;)) Suedaya'da kötü dinazor Rudy çıktı.Tuna'nın gözleri yerlerinden fırladı nerdeyse,çünkü her yumurtayı Rudy ve ya Momma,yani dino ana;) çıkacak ümidiyle açtırıyor.göz muayenesine gittiğimizde de"anneee,neden hiç çıkmıyolaaar,hep aynıları çıkıyor"diye isyan etmişti.nasıl yapmışsa yapmış,kendine çıkan oyuncağı Sueda'ya vermiş,Sueda'dan da Rudy i almış,sonunda emeline kavuştu:)) İnci Dila'ya Momma çıktığını duyuncada"bana Momma çıkmıyor diye çok üzülüyorum anne"dedi iki gün önce yatmaya hazırlanırken.ben de o gün 12 lik ekonomik pakette sürpriz yumurta almıştım,acıdım,dur bi açıyım,belki çıkar,sevindiriyim şu çocuğu dedim ve tatatataaaam,7.açtığımız sürpriz yumurta da beklenen oldu,artık bizim de bir dino anamız var :)))ne sevindi,ne sevindi ona.sanki cenneti bağışlamışlar;)çocuk olmak böyle bir şey işte.yalnız,yumurtaya sığmadığı için parçalar halinde koyuluyor tabi oyuncakları.Tuna'ya dayanırmı hiç,ya belinden kopuyor,ya bacakları ayrılıyor sık sık.bizde o gün doktorculuk oynayıp,hem Rudy i,hem de biri biri oyuncağını ameliyat ettik,onunda kafası kopmuştu,aynı zamanda kardeşlerinden birisi Tuna'nın biri biri :))oyun çok hoşuna gitti,maskesini epey bi çıkarmadı,hatta kağıt maske olduğu için ağız yeri ıslaklıktan yırtıldı:)) işte foto ve videolar..

doktor bey reçete yazıyor.yoğun bakıma kaldırılmayı bekleyen biri biri bey,hala ameliyat masasında.

doktor bey pek oynak,kıvırta kıvırta yazıyor reçeteyi:))

reçete yazmakla yetinmedi,bir de resimlerini yaptı hastaların,ama sadece dinazor olanların..


yavrum,kendisi İnflacort'u her gün kullandığı için,hastasına da yazmış,sadece onu yazmamış,epey atmasyon isim yazmış reçeteye:))



sanki maske değilde,nasreddin hocanın sakalı gibi:)))


bir fotoğraf ,iki tarif ya da bir taşla iki kuş da diyebiliriz;)
ayın 13 ünde,Tuna'nın sınıf arkadaşlarından bazıları,anneleri ve Tuğba öğretmenimiz misafirimizdi.hepside çok tatlı insanlar sağ olsunlar.bunlar,ikramlarımızın salata kısmı;)Rana'nın annesi Şule,salatanın görüntüsünü çok beğendi ve fotosunu çekmek istedi,bende tariflerini yazıyorum.

NOHUT SALATASI:
belli bir ölçüsü yok salatamızın,ama tadı çok güzel,yapmanızı tavsiye edrim.
istenilen miktarda nohut akşamdan ıslatılıp,ertesi gün haşlanır.ona yetecek miktarda arpa şehriye(istenirse yıldız şehriye ve ya kuskusla da oluyor)haşlanıp,nohuta eklenir.yeşil soğan,maydanoz ve dereotu ince ince doğranıp ilave edilir,tüm malzemeyi örtecek kadar sarımsaklı yoğurt,istenirse 1-2 yemek kaşığı mayonez de katılarak,hepsi harmanlanır,üzeri istenilen malzemelerle süslenir.sonrada afiyetle,hoş muhabbetler eşliğinde yenir;)

KÖRİLİ PATATES:
foto nun sağ tarafından bir kısmı görünmüş,onun fotosunu çekmemiştik.yine ölçü yok ve yine harika bir lezzet.ilk kez komşum Gülşen'de taddım ve sürekli yapıyorum.salata yerinede güzel oluyor bence.
yaklaşık 5-6 orta boy patates,kabukları soyulup,yıkandıktan sonra,elma dilimi şeklinde kesilir(ay şekli de deniyor sanırım)üzerine,tepeleme 1 çay kaşığı köri,acı seviliyorsa kafi miktarda pulbiber,karabiber ve tuz eklenir.biraz hakiki zeytin yağ gezdirilip,iyice harmanlanır ve pişirme kağıdı serilen tepsiye yayılıp,ısıtılmış 200 dereceli fırında(benim fırınımda yarım saate yakın pişiyor,siz kontrol edin)pişirilir,yine sevilen misafirlerle,hoş sohbet eşliğinde afiyetle yenir...



14 Şubat 2010 Pazar

BABA TUNA..



Tuna'nın 4 yaş kaba ve değişken dönemi bütün hızıyla devam ediyor,gün içinde bir çok duyguyu bir arada yaşıyoruz Tuna sayesinde.bazen o kadar sabrımı zorluyor ki,dayanamıyor ağlıyorum zırıl zırıl,bazen de o kadar sevimli ve komik oluyor ki,gülmekten kırılıyorum.yani Tuna kimliğini oturtana kadar(kimliğini kazanma dönemleriymiş ya bu dönemler,biz nasıl oturttuysak kendi kimliklerimizi?)benim kimliğim bozuluyor,psikopat oldum çıktım sanki,kendimi tanıyamaz oldum gerçekten.ayın 9 unda göz kontrolü vardı,muayeneden sonra,göz damlası damlatıp,gözbebeğinin büyümesi sağlınıyor.1. damla damlatılıp,5 dak.sonra 2.damlayı damlatılıyorlar.damlalardan sonra gözleri buğulanınca,haklı olarak sinirlendi çocuk"gözlüğümün camları buharlandı sil diyorum sana,silmiyosuuun"diye öfkelenip bağırmaya başladı.yarım saat sonra tekrar muayeneye girmemiz gerekiyordu,o yarım saati nasıl geçirdik,bir Allah biliyor,bir de ben:( dr.un yanına girdiğimizde,dr.bir şeyler soruyor Tuna'ya,Tuna cevaben"kes sesiniiii"diyor.ne utandım ama kadından"kusura bakmayın dr.hanım,4 yaş erkek çocuklarının zor bir dönemiymiş,bu günlerde bizi biraz uğraştırıyor Tuna"diye açıklama yapmak zorunda kaldım.kadıncağız ununu elemiş,eleğini duvara asmış olduğundan,anlaması biraz zor tabi,onun çocukları döneminde de böyle şeyler yoktu muhtemelen."sizde güzel eğitim veriyorsunuz ama,niye böyle oluyor ki?"dedi:)))Tuna'nın cevabından sonra"oğluuum,çok ayıp ama,hiç öyle denirmi?"diye lafımı tamamlamadan,bir azar da bana geldi"sende kes sesiniiiiii":S hayırlısıyla bir geçirseydik şu dönemi de.kim bilir bir sonraki dönemde bizi neler bekliyor.haaa,muayene sonucunu yazmayı unutuyordum az kalsın,maşaAllah o kadar düzenli takmasına rağmen,maalesef daha önce 2,5 olan sağ gözünün numarası,3 olmuş:( ertesi gün gidip yeni çerçeveye cam yaptırdık,niye,çünkü beyefedi ilk mavi,daha sonra kırmızı istediği çerçeve rengini bu sefer de yeşil istiyordu.kırmızı da yedekte dursun diye onun da camlarını yaptırdık.oraya gidince fikir değiştirdi ve kulağa takılan kısmı lacivert,göz çevreleri sarı olan çok çirkin bir çerçeve beğendi ve 15 dak.dil dökerek ancak ikna edebildim yeşil konusunda,değişkenliğini orda da gösterdi kerata.
geçenlerde güldürdüğü bir örnek yazıp neşelendirelim post umuzu;tabi asilikleri anneannelerde de hat safhada,özellikle dedesiyle biraz zor geçiniyorlar.dinazor takliti yapıp kükrediğinde,dedesi kafayı bir sağ,bir sola sallayıp,kaderine razı gelip oturuyor,bazen de dediğini Tuna yapmayınca"ne asi çocuk yaw"diye söyleniyor.kardeşim Suzanlara oturmaya gittiğimizde,amcamın gelini Songül abla"dedesiyle arası nasıl?"diye sorunca,bunları anlatmıştım,Tuna da diğer odadaydı halbuki,demek bir kulağı bizdeymiş keratanın.sonra da eklemiştim"sanki kendisi küçükken çok usluymuş gibi.."diye.babam da küçükken çok yaramaz bir çocukmuş gerçekten.bunları konuştuğumuzun ertesi gün yanıma gelmiş"anneeee,dedem diyo ki,bu çocuk ne asi ki yaw,kendi küçüklüğünü bi hatırlasa":))))) o kadar sevimli söylüyordu ki,görmek lazım.her zamanki duamı tekrar edip,Allah sağlık versinde,bunlar bir şey değil diyerek kendimize teselli veriyor karma fotolara geçiyorum..

yarı yıl tatilinden önce,Anne-baba ya saygı ve meslekler konularını işlemişlendi kreşte.o gün erkek çocukları babalarının gravatlarını,kız çocukları da annelerinin çantalarını götürüp,anne ve babaları temsil edecekti.ben de,geçen sene doğum günü için aldığım takımı götürdüm,özellikle kız arkadaşlarının çok hoşuna gitmiş:))

büyümüşte,baba bilem olmuş benim oğlum;))çok ta yakışmış maşaAllah.foto çekmesini Tuğba öğretmenden rica etmiştim,ona da çok teşekkür ediyorum yeri gelmişken.

eee,çocuk sıkılıyo tabi hep koltukta,sandalyede ya da ne biliyim işte halıda oturarak falan T.V.izlemeye,ne yapsın,çıkmış anneanne yadigarı emektar büfenin tepesine,birazda ordan izlemek istemiş,kime ne?keyif onun keyfi değilmi,Allah Allaaah;)))

walla diyomda inanmıyolar bu çocuk düz duvara tırmanıyo diye ahada ispatı,tavana vurmaya çok az kalmış:S

3 Şubat 2010 Çarşamba

İLK KARNEMİZ VE BASKET SHOW

Tuna yarıyıl tatiline girdi ve ilk karnesini aldı,daha doğrusu davranış belgesini.hepside güleryüz,inş.bundan sonra alacağı bütün karneleri de güler yüzlü olur,teşekkürler taktirleri olur inş.beyefendi o kadar tatil moduna girdi ki,geçenlerde anneannesi"yarın okulunuz açılacakmış"deyince"hayıııır,şaka yapıyor dimi anne,okulumuz ayın 8 inde açılacak"diye itiraz etti.yani kendini ayın 8 ine şartlandırmış,inş.problem yapmadan 2.döneme başlar,zaten kreş tatil değil ama biz biraz dinlensin istedik.dün alıştırma yapalım,unutmasın diye öğleden sonra götürdüm kreşe,yanında bende durdum tabi anlaşdığımız üzere:S ilk dakikalarda biraz soğuk durdu ama sonra oyunlara katıldı,inş.dönüşümüz muhteşem olur;)

Bu gün,İçim Smartt"ın düzenlediği İbrahim Kutluay,Buggs Bunny ve arkadaşlarıyla basket show'u izlemeye gittik.sağ olsun Lokman amcamız ayarladı,çok güzel bir gösteri izlemiş olduk.Filiz ve Lokman,M.Enes'i kreşten aldıktan sonra,Atatürk Spor salonunda buluştuk.zavallı Enes'in uyku saati olduğu için,biraz zor oldu onun için,annesi yüzünü suyla yıkayıp uyanık tutmaya çalıştı:)Tuna'da Twety,tazmanya canavarı ağırlıklı bir show zannettiği için biraz sıkıldı açıkçası,sahada sürekli onları görmek istiyordu,dans gösterileri ve basketbol oynandığında Twety nerdeee?diye sordu durdu.ama çok güzel bir gösteriydi gerçekten.
bu Tuna'nın ilk karnesihavalar çok soğuk gidiyor,özellikle geceleri.Tuna da çok deli yattığı için üstünü hep açıyor.o yüzden tulumla yatırıyorum mecburen.sabah(hatta öğlen olmuş)uykuyu almış,relax bir poz verdi:)

çocuk doğduğundan beri,nerdeyse hiç bu kadar kar görmemişti.o yüzden de hiç çizme almamıştık.ama geçen günki karda oynamak isteyince,hemen ihtiyacımız olan bu inekli çizmeyi aldık,çok şirin bir çizme..Yumurcak T.V. deki caillou Tuna'nın en sevdiği çizgi film,ondan gördüklerini yapmak istiyor,geçenlerde onun yaptığı gibi sürpriz kahvaltı hazırlamıştı,pazar günü de pizza yapmak istedi.ah bir de onun kadar uysal bir çocuk olsa...ha,bu arada yedimi?bu pizzadan sadece 2 lokma yedi:(bu günlerde tatil modunda olduğu için,beyefendi bizim yattığımız saatlerde yatıyor:(tabi gecenin bir vakti de karnı acıkıyor,o saatte makarna istedi canı keratanın..

bizim iki afacan gösterinin başlamasını beklerken..

Tuna Twetysi ve Tazmanya canavarını kucağından hiç indirmedi gösteri boyunca..Tuna bana sorular soruyor,Enes gösteriyi izliyor...

ve eveeeet,İbrahim Kutluay,sevimli kahramanlar ve rakip takım sahadaaa...güzel bir dans gösterisi...

yüz şeklinden anladığım kadarıyle, Tuna burda dans gösterisini izliyor;))uyku bastıran Enes,kulaklarıyla oynamaya başladı:))

ve karşılaşmanın ilk yarısı başlıyor..

uykusu gelen ve sıkılan Enes,bir ara gezinmeye başladı:)

bu da,harika bir Break dans gösterisiydi,özellikle Enes bu dansı ilgiyle izledi:)"İbrahim Kutluay'ın takımı mı kazanıyor anne?"diye sorup bazen heyecanlanarak bayrak salladı Tuna:)

hakem çocukların ilgisini maç a toplamak için,espiriler yaptı,burda gözüme toprak girdi diyordu herhalde..

İbrahim Kutluay,takımı kurtarmak için formasını giyip oyuna girdi..

takım İbrahim Kutluay'ın basketini izlerken..

veee,İbrahim Kutluay takımı kurtardı,biz kazandıııık...


güzel bir show du..


Bu da,harika bir basket show du...