19 Ağustos 2010 Perşembe

TEKNE ORUCU,OSMANLI DÖNEMİ,BİRAZ ORDAN,BİRAZ BURDAN KARIŞIK...

Tuna çarşamba günü ilk orucunu tuttu.tabi ki "tekne orucu" denilen çocuk orucu.yatarken "benide iftara ;))kaldırın anne" demişti ama babası sahurda seslendiğinde duymadı bile:)gece yatarken içtiği 1 bardak süt ve yarım muzla tuttu orucunu oğluşum.Saliş teyzesi ve Hümeyra teyzesi açık artırmayla satın almak istediler oğluşumun orucunu ama zor tutmuş olmalı ki "kimseye vermem" dedi.hoşuna gitti,ertesi gün yine tuttu.gece "sahura kalkacakmısın oğlum?" dediğimde,uyku daha tatlı geldi ve "yooook" dedi.Allah kabul etsin inş.



oğluşumun iftar(kahvaltı) mönüsünde;ıhlamur,nar çiçeği,çubuk tarçın ve şu sıralar öksürdüğü için ayva yaprağından yaptığım çay,tereyağ,bal,sahura yaptığım börek,çok sevdiği bıldırcın yumurtası(haşlama),domates,salatalık,çok sevdiği salçalık kırmızı biber,yine severek yediği fıstıklı,tahin helvası ve karpuz vardı.

sabırla,bir taraftan T.V.seyretti,bir taraftan da iftarını açmak için öğlen ezanını bekledi:) oruç olduğunu unutmuş olacak ki,salona girdiğimde mutfaktan aşırdığı bir böreği çekiştirerek yiyordu yazık:)))"oğlum,sen oruç değilmiydin?"dediğimde fena bozuldu ve hemen elindeki böreği masaya bırakıp kalktı:)"olsun annecim,bizde küçükken unutup yerdik bazen,melekler sana şaka yapmış"dedim:))


ezan okunur-okunmaz sofraya fırladı ve ilk işi besmele çekip su içmek oldu:)

bıldırcın yumurtalarının 2.sini lüpletiyor;))küçük olduğu ve bir lokmada yendiği için herhalde,geçenlerde denemek için aldığım bıldırcın yumurtasını pek sevdi kel oğlum,keleş oğlum.yumurtayı çok severek yemeyen çocuğu olanlar varsa,deneyin derim..

birazda helvadaaaaann...

bu da,2.iftar günü Tuna'nın.bu gün iftarında;yine o çayından,yine helvası,balı,tereyağı ve en sevdiği kahvaltılık olan "omaç"var:)bu seferde,dayandı,dayandı,son 1 dak.kala sofrasını kurdum ki,çocuğa işkence olmasın diye,tutturdu "su içcem anneee":))"oğlum,çok az kaldı,şimdi okunacak ezan,hadi biz çizgi film izlemeye devam edelim seninle"diyerek oyaladım artık:))

:))))son zamanlardaki takıntısı,padişahlar,osmanlı zamanı,bayrak,sancak v.s.geçen gün gittiğimiz kitapçıdan tam 45tl.lık kitap aldırdı bana."anneee,bak burda kılıç vaaar,bak bunda da Fatih Sultan Mehmet var,bunda oklar ve yay vaaar"diye aldıkça aldı.bende,kitapları sevsin istediğim için aldım artık,yeter ki okusun...

hayalinde neler kuruyor kim bilir:))bende oruç tuttu,ödüllendiriyim dedim ve sevinçten havalara uçacağını tahmin ettiğim,çok istediği"kıvrık,yeni çeri bıyığı"yaptım,o dönem şapkalarını andıran bir de şapka:))yalnız,bakışlara dikkatinizi çekmek isterim:)))akşama kadar öyle inceliyor ki kitaplardaki fotoları,çizilenleri,aynını uygulamaya çalışıyor:)üstündeki şimşek mcqueen'li kıyafeti o dönemlere pek uymadı ama,olsun,o çok mutluydu;))

bir de"arka x,ön x"takıntısı var.neymiş,askerlerin önünde ve arkasında ip gibi bir şeyden x işareti varmış,onunda olmalıymış.kaç kere ipten yaptım,bozuldu,bizimki sinirlendi,baktım olacak gibi değil,bir atletini gözden çıkardım ve hem arkasına,hem önüne x çizdim:)))
bunlar da,verdiği pozlar:)))

:)))))"oğlum,dönsene,niye öyle arkana bakıyorsun?"dedim,"yaaaa,ben Yıldırım Bayezid'im şimdiiii,o böyle bakıyordu bir fotoğraftaaa"dedi:)))

burda da Fatih Sultan Mehmet olmuş oğlum:)))

ilk bahardan kalma bir foto.Zülüş teyzemizin evine gittiğimizde,bahçe malzemelerini koyduğu kulübenin çatısına çıkmıştı Tuna.ve zafer sevinciyle,gülücükler atıyor kerata;)

İnci Dila'yı annesinin bize bıraktığı bir gün,bizde fırsat bilip,onu F.B.li yaptık;)))bahçede oynamaya çıkmıştık..
işte bir koyu F.B.li:))ne mi yapıyor?bahçeden bulduğu bebek bacağıyla dalga geçiyor:)))
arkadaşı Osman Enes'in sünnet kınasına giderken,bana kapı açıyor oğluşum..
:))))) padişah fotolarıyla biraz zıt oldu ama;))geçen gün hastaneye gittiğimizde,muzip Suzan teyzesi,peruğu oğlumun kafasına taktı,ilk defa peruk gördüğü için değişik geldi,kafasına takılınca da komiğine gitti:))gerçekten çok komik oldu ama,koca kafalı görünüyor..cep telefonundan olduğu için,bu fotolar biraz bozuk.
bu sefer,kendisi ters takıp,daha komik olmak istedi:)))

12 Ağustos 2010 Perşembe

HOŞ GELDİN RAMAZAN,TATİLİMİZ,NİŞANLAR VE TUNA'NIN YIL SONU GÖSTERİSİ..




işte dört gözle beklediğimiz mübarek ay geldiiii.inş.güzel ağırlar,dolu dolu yolcu ederiz misafirimizi.Rabbim hakkıyla geçirmek nasib etsin hepimize inş.



konular çoğaldı ama zaman öyle hızlı akıyor ki,yetişebilene aşkolsun.bende konuları bir demet yapıp öyle sunuyum istedim:)

yine Tuna'nın özlü sözlerinden bir kaçıyla kaçıyım ben;)


* dün sabah kalktığında yanıma geldi"anneee,gerçek gibi yüra(rüya)olur mu?"dedi."olur oğlum,öyle bir rüya mı gördün sen?"diye sordum"evet,gerçek sandım,senin aldığın hayvanlarım denize gitmişti,aslanımı alamadım,çok üzüldüm"dedi.ne kadar etkilenmiş rüyasından yazık:)


*bu günlerde kendisini pek acındırıyor.geçen teyzemi ziyarete gittiğimizde,balkondan bakarken,sevme amaçlı,omzunu hafifçe ıssırdım,bana döndü ve"yapmaaaaa,zaten ben zavalıyıııım"dedi mimiklerini acıklı ve sevimli yaparak:)))

ertesi gün de,kilotunu giydirirken biraz canı yanmış"anne acıttıııın"dedi.bende"ama bende sana kızdım"dediğimde yine acındırarak"sana sabah demiştim ya,ben zavallıyım"dedi.merak ettim"nasıl zavallı olunur Tuna?"dedim"birisi vurduğu zaman,gözlerimi tatlı açıyorum(sanırım,çok masum bakıyorum demek istedi)"dedi,arkasından da ekledi"hani ben zavallıyım ya,bana çok yemek vermelisin" :)))))sanki verdiğim bir lokmacık yemeği yiyor da,çok yiyecekmiş :))





bu,bu sene gittiğimiz tatilimizden bir kare.çocuklar geçen sene sarımsaklıyı çok sevmişti,niyetimiz oraya gitmekti ama,Saliha teyzemizin arkadaşı,bir de Dikili'yi deneyin,orası da çok güzel deyince,rotayı Dikili Salihleraltı'na çevirdik...



kiraladığımız ev dublex olduğu için,yatak odaları üst kattaydı,klima olmayınca,uyumak eziyet gibi geldi bize ve alt kattaki salonda,kanepeleri birleştirip,Suzan,Saliha ve ben,çocuklarla birlikte orda yattık:))



teşkilat tamam,istikamet plaj,ileriiiii...


geçen sene sahilde ayağı kayıp,denize düşerek su yutan oğlum,denize girmemişti hiç.tabi tatilde benim içime sinmemişti.ama bu sene hiç denizden çıkaramadık maş.



bol bol denize girip,kaleler inşa ettiler bizim bıdıklar:)


güneşlenirken de pet şişelere kum doldurup,oyunlar icat ettiler:)bakışını sevsinler,sevimli şey..



Tuna,balkonun duvarında akrobasi hareketleri yaparken,onun o hareketliliğine alışık olmayanların"aman düşersin"uyarılarının taklitlerini yapıp güldürdü bizi:))ağzını,gözünü yamultarak"dütertiiiiin"dedi durdu akşama kadar..


yine bakıpta"ne kadar güzel anlaşıyorlar,kardeş kardeş sarılmışlar"düşüncesine kapılınmayacak bir poz.eğer blogspottaki video sorunu giderilmişse,koyacağım video,bu görüntüye tamamen zıt görüntüler içeriyor çünkü:))sakin bir anımızda çekilen bir foto bu..eh,iki çocukla tabiki olacak o kadar,yine de çok güzel bir tatildi...



burası da kaldığımız ev.çok güzeldi ama sahibi İst.olduğu için içine pek bakılmamış.site olduğu için,çevre düzenlemesi çok güzeldi ama,bekçi bahçeler ve evin etrafına bakıyor.bahçenin etrafını adaçayları çevirmiş,bahçelerde armut,elma,şeftali v.b.meyveler var.sahile de çok yakındık..




makarnasını at yapıp bindi,Fatih Sultan Mehmet oldu oğlum:))bizlerde yeni çeri askerleri olduk,emirler yağdırdı durdu hepimize kerata..



Tom ve jeri denizden yeni çıkmış:))



en büyük zevklerinden biri,ellerindeki büyük şırınga benzeri oyuncaklarıydı.birbirlerine su sıkıp bazen eğlendiler,bazen kavga ettiler:)



güneşlenirken,bir meyve molası:))


prenses meyvesine henüz başlamamış..



bizim paşa,kendini bir Fatih Sultan Mehmet zannediyor,bir Ulubat'lı Hasan zannediyor(yeri gelmişken,geçenlerde"anne,Ulubat'lı Hasan'a çok ok battığı için mi Ulu bat lı demişleeeer?"diye sorunca,çok gülesim geldi:)))bazen de TRT Çocuk kanalındaki "İnami"çizgi flmindeki İnami zannediyor..burda kılıçları kuşanmış,efe efe dolaşıyordu,hemen bir poz aldım:))



ama burda Fatih Sultan Mehmet olduğundan eminim,çünkü hem net te çizgi filmini izliyor,hem de canlandırıyordu:)))kim bilir hayalinde,o at Fatih'in bindiği bembeyaz at,kendisi de tüm ihtişamıyla İst.giren Fatih gibidir de,biz anlamıyoruz çocuğu;))



bu aralar nişanlarımız,sözlerimiz,ramazandan sonra düğünlerimiz çok maş.Ağustos'un 1 inde,Mehmet dayımızın kızı Meryem ablamızın,Haziran'ın 29 unda da Aynur teyzemizin kızı Tuğba ablamızın yüzükleri takıldı.Allah hayırlı etsin,ağız tadı ve geçim versin hepsine de inş.bunlar Mehmet dayımız,Süheyla yengemiz,Meryem ablamız,damadımız Tuncay abimiz ve Harun Levent abimiz...
bunlar da,Tuğba ablamız,Aziz eniştemiz,Aynur teyzemiz,Hüseyin eniştemiz,onun anne ve babası.



çıkarmı,çıkmazmı?yaparmı,yapmazmı?endişelerim boşunaymış.gösteriye de çıktııı,aslanlar gibi de rolünü yaptı oğluşum maş.ama eve dönerken bir kapris,bir hırçınlık,sormayın gitsin.eh,sanatçı kaprisi,olacak o kadar artık:))) sağdan 2.tavşan,bizimki;)perdenin önünde olduğu için karanlıktan pek seçilmiyor..



sahne ışığından olsa gerek,fotolar çok kötü çıktı.makinamın ayarlarını çok iyi bilmiyorum maalesef,ama yine de koycam dedim:))burda da,soldaki tavşan,benim tavşanım;)))



çıkışta arkadaşlarıyla bir foto çekelim istedik ama Tuna inatlaştı,yerden kalkmak istemedi,hatta poz da vermedi ama kafasını kaldırdığı bir anı yakaladım:)öndeki,sınıf arkadaşımız,en sevdiği arkadaşlarından Mehmet Kerem,yanındaki de,kankimiz Sueda.arkamızda da anneannemiz var...



maalesef,çok uğraşmama rağmen,video ekleyemedim,sanırım sorun hala giderilmemiş:( birisi Tuna'nın gösteri videosu,diğeri de çok komik tatil videosuydu(facebook ta çoğu arkadaşımız izledi sanırım,Suzan teyzemiş eklemiş oraya),bu sorun uzun zamandır var,neden giderilmiyor aceba?